Sokrates, Atina mahkemesinde yargılanırken mahkeme heyeti, sözlerinin ona ait olmadığını kabul etmesini yoksa idama mahkum edeceklerini belirtir. Sokrates’in verdiği cevap şöyle olur: “Sözlerimin arkasında durmazsam sözlerim insanlar için bir şey ifade etmez.
Bunun için sözlerimin arkasındayım. Sözlerim bütün dünya insanlarına ulaşacak ve binlerce yıl sonra bile sözlerimi söyleyecekler.” Ve binlerce yıl sonra bilinecek biri olarak Sokrates, Atinalıların çoğunluğu tarafından idama mahkum edilir.
Sokrates, baldıran zehri içip ölmeden önce “horoz borcumu ödeyin” der ve zehri içerek ölür. Binlerce yıl sonra bir insan bir kitap yazar. Kitabın adı Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar. Kitabın içeriği adından anlaşılıyor. Ve bu insanın kitapta ele aldığı ilk kişi, idam cezası verilmesine rağmen haklı olduğu için sözlerinin arkasında olan Sokrates’tir.
Bu kitabı yazan kişi ile Sokrates arasında herhangi bir din, dil, ırk birliği yoktur. Olması da gerekmiyordu. Çünkü Sokrates, sözlerinin arkasındaydı ve birileri onun bu duruşundan dolayı Sokrates’i anlatan birçok insan gibi- Sokrates’i keşfedecek ve anlatmak isteyecekti. Ve bu kitabı yazan kişi yaşadığı hayat boyunca çeşitli sebeplerle mahkum olmuş biri. Yani kendisi de bir mazlum. O kişi Necip Fazıl Kısakürek.
Sokrates, Atina mahkemesinden ayrılmadan önce Atinalılara şöyle der: Ayrılmak zamanı geldi artık, yolumuza gidelim: Ben ölmeye, sizler de yaşamaya. Hangisi daha iyi? Tanrıdan başka kimse bilmez bunu. Sokrates’in Savunması kitabı bu sözle biter. Kitabı yazan kişi o gün Atinalılar gibi mahkemeyi izleyen ve bu mahkemeden sonra hayatı boyunca fikirlerinde, mahkemenin etkisinde kalacak olan Sokrates’in öğrencisi Eflatun (Platon)’dur. Bu etki o kadar derin olacak ki Eflatun için artık “Demokrasi” bitmiştir. “Filozoflar, kral olsun.” sözü ile bir bütün olarak fikrini oluşturacak ve meşhur Devlet eserini ele alacaktır.
Ve kendisi de bu fikri öğrencisi olan Aristoteles’e sirayet ettirecektir. Aristo için de Demokrasi aşağılık bir yapı hatta “çoğunluğun tiranlığı” diye anılacaktır. Aristo, birçok öğrenci yetiştirecek ama yetiştirdiği öğrencilerden biri Makedonya’dan Hindistan’a kadar bir devlet kuracak ve bir medeniyet oluşmasına sebep olacaktır.
O öğrenci Makedonyalı İskender. Sokrates’in yaşadıkları Eflatun’un tanık oldukları ve Aristoteles’in yetişmesindeki fikir, dünya tarihini etkilemiş oldu. Aslında bu zincir hayatımızdaki herhangi sıradan bir etkinin başlattığı zincir gibidir. Bize basit veya sıradan gelen bir an ilerde nelere gebe olacağını bilemeyiz.