DÜNYA MARKALARININ OLUŞUMUNDAKİ O ADAM KİM?
Devletler belirli bir süre kendi ekonomilerini kendi imkanlarıyla kendi elleriyle yönetip gerçekleştirmişlerdir. Yani belirli bir kişinin kendi işlerini büyük bir hale getirip ulus ötesi açılma imkânı söz konusu olmamıştır. Bunun birinci nedeni tarım ve sanayinin devlet tekelinde olması diğer nedeni büyümek isteyen kişinin cebinde çok fazla para olmaması. Yani destek çıkan bir devletin olmaması…
Devletler içerisinde bu durumlar söz konusu olurken… Adamımız, Adam Smith, ben koskocaman Adam’ım bu olaya bir el atayım deyip liberal düşünce ekolünü ortaya atmıştır. Peki nedir bu Liberalizm,
kısaca söylemek gerekirse, demiştir ki: Şu insanların önünü bir açında az zenginleşsinler. Yani devlet elini ekonomiden çeksin toplum içerisinde girişimci yükselsin devlet müdahale etmesin. Tabi bu liberalizmin bir de sosyal boyutu var o da kişi özgürlüğüdür.
Liberal düşüncenin ülke açısından çok büyük faydası vardır. Çünkü devlet, ülke içerisinde siyasi ve güvenlik meselelerine odaklanması önem arz etmektedir. Ve bunlara çok fazla bütçe
ayırması ülkenin bekası için çok önemlidir. Yani bir de kalkıp da sanayide, tarımda çok fazla öncü rol oynaması kaynaklarını sıkıntıya sokabilir. Yani Adam abimiz devletin öncü rol oynamasını sıkıntılı bulmuştur. Devletin ekonomiye müdahale etmesini istememiştir. Devlette, ya sorun çıkarsa ekonomide demiştir. Adam abimiz durur mu yapıştırmış cevabı, “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” deyip, arz talep dengesi zaten kendi kendini düzene sokar bir sorun çıkmaz demiştir.
Ama devlet, koskoca devlet haklı çıkmıştır. Devlet tarafından aşırı boşlanan ekonomi 1929’da çökmüştür. Nam-ı Değer Kara Perşembe olayı olmuştur. Ama düşünürler bu olayın sonrasında, neo liberalizmi ortaya atmıştır.
Devlet müdahalesi olsun ama her zaman olmasın, ekonomide bir sıkıntı çıkarsa devlet o zaman mevcut
kaynaklarıyla olaya müdahale etsin denmiştir. Şu anda çoğu devlette mevcut ekonomiler bu şekilde işlemektedir. Yani çoğu devlet ülke içerisinde üreticiye, ihracatçıya desteklerini sunarak, girişimciyi destekler ve girişimcinin dünya pazarında rol almasını desteklemektedir. Bu destek hem kişinin yararına hem de devletin yararındadır. Çünkü çok duyulan bir markanın menşeine bakılarak o ülkenin teknik, teknolojik, birikim, tecrübesi dünya pazarında o ülkeyi öncü rol oynatmaktadır. Ve mal satışıyla ülkeye daha fazla parasal getiri sağlamaktadır. Yani hem siyasi hem ekonomi…
Baktığımız zaman dünya devi markalarına Apple, Samsung, Google, Facebook, Huaweı, Sony, Mc Donalds, Coca Cola, Amazon…. Vb bunlar hep liberalizmin meyveleri, yani özgür düşünce ortamından doğan, devletin destekleriyle, girişimci serbestlik ilkesiyle doğmuş markalar. Yani diyoruz ki Devlet baba bırak yapalım bırak geçelim sorun olursa sen el atarsın 🙂
Yazar