GERÇEK ADI JACK MA OLMAYAN BU KİŞİ ASLINDA KİMDİR?

Her ne kadar adı Jack Ma olarak bilinse de gerçek adı Ma Youn olan e- ticaret devinin kurucusu Jack Ma nasıl bu kadar iyi bir konuma gelebildi ?

Genelde dünyada zengin olan insanlara baktığımız zaman onların miras yoluyla şirketlerin devamını sağlayan kişiler olduğunu görürüz. Yani babadan kalan baba parası….

Ama Jack Ma Çinin bir köyünde doğan fakir bir ailenin oğludur. Keşke fakirlik tek eksik yönü olsaymış aynı zamanda şansızlık da en önemli özelliklerindendir. Sanki köyün sakinleri tarafından Jack Ma’ ya büyü yapılmışta hiçbir şeyi başaramasın denmiştir. Nerden mi çıkardık bunu? Jack Ma orta okulda 3 kez sınıfta kalmıştır.

Üniversite sınavına 3 kez girmesine rağmen hepsinden yetersiz not almıştır. Tabii deneye deneye sonucunda İngilizce bölümünü kazansa da pek istikrarlı eğitim öğrenim dönemleri yaşayamamıştır.

Hadi eğitimi geçtik aramızdan biri bir iş başvurusu yapsa ilkinde olmasa ikincisinde de olmasa hadi üçünsüsü de olmasın dördüncü denemede illaki bir baltaya sap olabilir değil mi ? Ama Jack abimiz 30 iş başvurusu yapıyor ve hepsinden red yiyor. Ben olsam kesin derdim “Aga kesin büyü yapıldı bana” ama yok Jack abimiz istikrar sürsün işim kesin olsun diyerek başvuruya devam ediyor. KFC’ ye başvuru yapıyor 25 kişiden 24 ü alınıyor ama Jack abimize yine kapının önü gözüküyor. Özel sektör olmadı bir de devleti deniyim diyor polislik için başvuru yapıyor. Sonuçta o kadar Üniversite okuyoruz illaki alırlar diyerekten ve buna da 5 kişi başvurmasına rağmen yine 4 kişi alınırken Jack abimize bye bye diyorlar…..

Ya nedir ulan! Bu benim çektiğim diye içine haykıran Jack Ma

Yine pes etmiyor, yine bir şeyler kovalama yolunda ilerliyor.. O dönemlerde ABD başkanı 1972’ de Çin’e geliyor ve Çin’in popülaritesinin artmasıyla birlikte ülkeye Turist akını oluyor. Jack abi bir de Turizm işini deneyeyim diyor hemen İngilizce öğrenimini hızlandırıyor. Gelen turistlere rehberlik ediyor. Gelen turistlerden birisiyle arası çok iyi olan Jack abimizin işte tam da bu noktada adı değişiyor. Koskoca Ma Youn turistlerden birisiyle mektup arkadaşı oluyor mektup arkadaşı da diyor ki Ma sen İngilizce öğreneceksin ama bu isim olmaz ismin çok zor böyle isim bizim oralarda para etmez gel sen ismini değiştir diyor. Ablamız Ma Youn’a dönüp tekrardan diyor ki Jack yapalım adını bak kocamın adı da Jack babamın adıda Jack bi jack daha lazım bize gel sen de Jack ol diyor. O da tamam ya ne olucak diyor hayatım zaten şansızlık üzerine kurulmuş belki adım değişirse şansım artar. Belki de sorun adımdadır diyen Jack… Şaka şaka o demiyor ben diyorum…

Neyse İngilizce öğrenildi, ad değişti, az çok çevrede edinildi… Artık bunlarla bir şey yapmalıyım diyor.

1995’ de Amerikaya giden Jack orada internetle tanışıyor adamın üzerine şansızlık öyle bir yapışmış ki arkadaşının bilgisayarına bile dokunamıyor şimdi kırarım bir şey olur paramda yok para kazanacak işimde yok ödeyemem diyor ve bakınmakla yetiniyor. Ama yeter bu kadar baktığımız dokunmadan edemeyeceğim diyor gidiyor arama motoruna Çini yazıyor bi bakıyor ki Çin hakkında ne bilgi ne de bir şey mevcut. Ah! Çin diyor sen bana bir iş bile vermedin ama ben seni internette var edeceğim diyor ve işte o şirketi dünya devi ALİ BABA’ yı kuruyor. Tabii ki Ali babada isim olarak basit olmasının yanında a harfiyle başlaması hasebiyle daha da ön plana çıkacağını düşünüyor ve bu ismi veriyor. Ha bu arada Ali Baba dendiği zaman hemen akıllara “Açıl Susam Açıl” gelmesi düşüncesiyle hareket etmiştir. Yani online olarak açılan sürüsüyle mağaza…

Tamam Ali Babayı kurdu ama hala para kazanamıyor. Web site üzerinden belli bir ödeme sistemi olmadığı için sadece satış yapan şirketler kazanıyor ve Jack yine aç yine beş parasız yine şansız yine fakir… Ödeme sistemi kuracak ama yasal engeller var. Başlarım böyle işe diyen Jack abi Davosa gidiyor ve burada bir etkili bir konuşma yaptıktan sonra yasal engeller yumuşamaya gidiyor ve ALİ PAY sistemi kuruluyor bu sistem ile para kazanmaya başlayan Jack sonunda mutlu oluyor Davos vesilesiyle sorununu çözen Jack bir sorun olursa bundan sonra yine Davosa gelirim diyor ve ülkesine dönüyor… Şu an bu adam dünyanın en zenginlerinden. Yani ezcümle neymiş ne kadar şanssız olsanda ne kadar bahtsız olsanda vazgeçmek hiç düşünülmemesi gereken bir şeydir..