Her zamanki gibi programın ilk bölümünde Monokl Okumaları ekibimizden arkadaşlar kitabı anlattılar.

Kitaptan çıkardıkları mesajları, önerilerini aktardılar. Programın ikinci kısmında ise söz konuğumuzdaydı.

Adem Özköse, gezmek için paranın en son öneme sahip olduğunu belirterek söze başladı.

Böyle olmasaydı kendisinin gezemeyeceğini de belirtti. Kitap okumanın da önemine değinen Özköse, kitabın hayatımızda

vazgeçilmez olması gerektiğini söyledi ve ekledi: Dünyayı, değiştiren, dönüştüren insanlar, kitaplar etrafında buluşan insanlardır.

Özköse, 14-15 yaşlarındayken âlemin uçsuz bucaksız olduğunu farkettiğini söylerken gökyüzüne baktığında ise kendisini, toprak ve gökyüzü arasında sıkışmış zannettiğini aktardı. Tabii kitap okumanında bir yolculuk olduğunu, kitapların düşüncelerinde ne kadar etkisi var ise yolculuklarında o kadar etkisi olduğunu belirten Özköse, gençlerin muhakkak gezmesi gerektiğini söyledi. Ve gençlere önerilerde de bulundu:

Ben gençlere her zaman özgürlüğü ve özgünlüğü yakıştırmışımdır. Gezin, konuşun, düşüncelerinizi söyleyin. Her şeyi kabullenmeyin. Biraz kabınıza sığmayın. Kendinizi aşma duygusu olmalı içinizde. Ve en önemlisi hayalleriniz olmalıdır. Ben bu yaşımda dahi kafamı yastığa koyduğumda hayalsiz uyumuyorum. Gezmek kaybolmaktır. Gezerken turist gibi olmayın. O ülkenin sadece iyi yerlerine gitmeyin. Sokaklarında kaybolun. Topluma karışın. Her toplumun bir kokusu vardır. İnanın burnumda gittiğim her ülkenin bir kokusu var.

“Herkes hayatının başrol oyuncusudur. Kendi hayatınızın figüranı olmayın. Sizin bir sözünüz olsun.” diyerek konuşmalarına son veren Adem Özköse’ye, ev sahipliğinden dolayı Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’ne ve katılım sağlayan dostlara teşekkür ederiz.

“Dar görüşlü insanların dünyayı ne hale getirdiğini öğrendikten sonra gezmeye başladım.”| Malcolm X

Program videomuzu izlemeyi unutmayınız!