İçeriğe geç →

Nurullah Koltaş

Monokl Okumalarında Bu Hafta



17.03.2018



Danende Topluluğu olarak, ilk günkü heyecanla yolumuza devam ettiğimiz Monokl Okumaları programımızın bu haftaki konuğu Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurullah Koltaş; kitabı ise Prof. Dr. Sadettin Ökten’in kaleme aldığı Gelenek, Sanat ve Medeniyet kitabı idi. 

Her zaman olduğu gibi, programımızın ilk bölümünde arkadaşlarımız kitabı, kendi duygu ve düşünce dünyaları ile de harmanlayarak bizlere sundular. Keyifli ve muhabbetli geçen bu ilk bölümün ardından, bir Monokl Okumaları klasiği olarak ikinci bölümde, duygu ve düşünce dünyamıza renk katmak, okuduğumuz kitabın derinliklerine daha iyi bakabilmek adına konuğumuz ile beraberdik.



Samimiyetle dile getirmek gerekirse, bu haftaki konuğumuz olan sevgili Nurullah Koltaş hocamız; Okuyan – okutturan, düşünen – düşündürten, üreten ve ürettiren bir gençlik için çeşitli fedakarlıklara katlanarak Edirne’den İstanbul’a gelmiş ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde misafirimiz olmuştur. 

Yrd. Doç. Dr. Nurullah Koltaş’ın samimi muhabbetiyle başlayan programımızın ikinci bölümü, aslına bakılırsa biraz beyin jimnastiğiyle devam etti. 

Kelimelerin etimolojik kökenine kısa kısa, ve bazen de uzun yolculuklar yaparak kavramların gücünün idrakine vardık. Tabi bu sırada Koltaş hocanın seri sorularına maruz kalarak bilmediğimizi bilmenin eşsiz farkındalığını tattık. 

Edebiyattan İlahiyata, Simyadan Etimolojiye, Sanattan Zanaata adeta büyüleyici bir yolculuğa çıktık.

Olaya, zamana ve mekana "bakmanın" yetersizliğine ve "görmenin" önemine değinen Koltaş, Tarihi eserlere, şehirlere, sanat eserlerine "turistik bakış açısıyla" bakmanın sığlığından yola çıkarak, bizim medeniyetimizin insanının bir olaya, duruma veya mekana bakarken derinlemesine bakmasının elzemliliğine dikkatlerimizi çekti. 


Mimari eserlerin veyahutta sanat eserlerinin işlevsel yönlerine hemen hemen hepimizin vakıf olduğunu fakat bu eserlerin arketipsel manasının unutulduğu konusundaki endişelerini dile getiren Koltaş, bu nisyanımızdan hepimizin sorumlu olduğunu, ve bu medeniyetin köklerinden beslenen biz insanların, değerlerimizin arketipsel yönünü "hafızamıza" kaydetmekle kalmayıp aynı zamanda "muhafaza" etmemiz gerektiği konusunda bizleri şuurlandırdı. 
Unutulmuş veya unutulmaya yüz tutmuş sanat ve zanaatlarımızın da masaya yatırıldığı ikinci bölümde Nurullah Koltaş hocamızdan çeşitli noktalarda "Gönül Ödevi" diyebileceğimiz İpuçları da aldık. Son derece mana yüklü geçen programımızın sonu biraz Yunus Emre, biraz da Abdulgani efendi tadındaydı. 

Yunus Emre :

*İlim ilim ilmektir

İlim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsin

Ya nice okumaktır*


Abdulgani Efendi :

Men aref dersin okuyup mekteb-i irfanda sen

Ruh nedir cismin içinde sen seni bilsen ne olur


Bu mana yoğunluğu ile sona eren programımız bizi yarım bıraktı. Ve Nurullah Koltaş hocamızla tekrardan görüşmek üzere helalleşerek bu haftaki programımızı da nihayetlendirmiş olduk. 

Kendimizi bildiğimiz bir ilim yolunda yürümek temennisiyle, bir sonraki programda görüşmek üzere esen kalınız…