Monokl Okumalarında Bu Hafta
03.03.2018
Monokl Okumaları çerçevesinde 3 Mart Cumartesi günü Sezai Karakoç’un kaleme aldığı Diriliş Neslinin Amentüsü kitabını ele aldık. Program her zamanki gibi Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde gerçekleşti. Program konuğumuz Sezai Karakoç’u yakınen tanıyan Yazar Saadettin Acar idi.
Saadettin Acar, ilk olarak Sezai Karakoç’un hayatından kesitler anlattı. Kendisinin Karakoç’u tanıması ve Karakoç ile tanışmasına dair anılarından bahsetti. Ve devam etti:"Sezai Bey’i anlatmak beni her zaman heyecanlandırmıştır." diye söze başladı Sayın Acar. Ve konuşmanın sonuna kadar heyecanı sürdü ve bizlere de hissettirdi.
Sezai Karakoç, zihinlere ve ülkelere çizilen yapay sınırları yok sayan, bir bütün olarak iç içe geçmiş İslam Coğrafyası’nın bir bütün olarak tekarardan kenetlenmesi gerektiğini belirtiyor. Diriliş Neslinin Amentüsü Sezai Karakoç’un kitaplarının ve düşüncesinin bir manifestosu niteliğini taşıyor. Osmanlı’nın çöküşünden sonra başlayan kültürel ve tarihsel kopuş bir aşağılık kompleksinin başlamasına sebep oldu. Ve bu aşağılık kompleks "Bizden bir şey olmaz. Kendimizi Batı’ya teslim edelim." düşüncesinin oluşmasına sebep oldu. İşte tam da burada Sezai Karakoç, bizlere tarihimizi hatırlatarak bu aşağılık kompleksten çıkmamız gerektiğini belirtiyor. Tabii Karakoç, sadece geçmişi bilmekle yetinmememiz gerektiğini de belirtiyor. Geçmişten ilham alarak bugünü ve geceleği inşa etmemizi istiyor. Geçmiş ile övünerek orada kalmamalıyız. Karakoç’un bütün çabası tarihi bilmek, idrak etmek ve adım atmak şeklinde okumaktır. Ve okutmaktır.
Sayın Acar, Sezai Karakoç’un bir bütün olarak dünyaya bakışına değindikten sonra Karakoç’un halkası kopmuş olan bir zinciri birleştirmek için kendini feda ettiğini ve yok oluşu göze aldığını da belirtiyor.
"Sezai Karakoç, bir öncüdür. Türkiye’de Karakoç öncesi ve sonrası vardır." diyen Acar, konuşmasının sonuna gelmeden önce toplanmamıza sebep olan Diriliş Neslinin Amentüsü kitabından kesitler okuyarak konuşmasına son verdi.
Bizleri kırmayıp konuğumuz olan Yazar Saadettin Acar’a, ev sahipliğinden dolayı Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’ne ve katılım sağlayan dostlara teşekkür ederiz.